Uygulamalı
yoğunlaştırılmış biyoinformatik kursunun ardından katılımcılardan aldığımız
olumlu geribildirim ve teşekkürlerin ardından aldığımız feyz ile kendi
biyoinformatik sürecimize keyifle odaklanmaya başladık.
Biyoinformatik alanını
kavramaya önceden karar vererek bu yola çıkan ve temelde Tıp, Biyomühendislik,
Bilgisayar Mühendisliği, Moleküler Biyoloji ve Genetik alanları gibi farklı
alanlardan gelen dinamik bir ekip yapısından oluşmaktayız.
Ahmet Raşit Öztürk
hocamızın biyoinformatik alanı kapsamında ekibimizi tanıştırmış olduğu ilk
kavramın Veri bilimi (Data science) kavramı olması oldukça isabetli bir
başlangıç olmuştur. Veri bilimini, biyoinformatik alanının mihenk taşı konumuna
taşıyan en önemli neden DNA ve genom yapısı gibi genetik materyallerin
sorgulanmasının ardından ortaya çıkan karmaşık biyolojik verilerin analiz ve
çözümleme ihtiyacı olmuştur. Analizi yapılan ve derlenen biyolojik verilerden
anlamlı hikayelerin çıkarılması da biyoinformatik alanı ile veri bilimini
kesiştiren hayati detay olmuştur. Bu temel ayrıntıdan yola çıkarak
ilgimiz Joel Grus tarafından yazılan “Data Science from Scratch” kitabını ekipçe
özümsemek üzerine olmuştur. Birçok yararlı görevlerimizin yanında, Veri
bilimi (Data science) kavramının ekip içerisinde uygulanıp yaşanır hale
getirilmesi amacıyla, ekip olarak, kendi içimizde eşleştiğimiz takım
arkadaşımız ile kitabın her bir bölümünü kavrayıp sırasıyla plananan zaman
çizelgesi dahilinde diğer ekip arkadaşlarımıza aktarmaktan sorumlu
olmaktayız.
Çalıştığımız
laboratuvar içerisinde edindiğimiz tecrübelerden günlük üstesinden geldiğimiz
zorluklara kadar birlikte paylaşmaktan keyif duyduğumuz hem bu sürece dair
hemde bize dair her ayrıntıyı kaydettiğimiz wiki sözlüğü ile dokümantasyon
oluşturma alışkanlığımızı güçlendirmekteyiz. Sürece dair bilimsel
ve kavramsal yoğunlaşmanın yanında bir diğer odağımız ise Bloomberg
Businessweek dergisinin araştırma konularımızla alakalı yayınları üzerine
yaptığımız söyleşilerimiz ile kendimizi uluslararası yayınlar bağlamında dış
dünyaya hazırlamamızdır.
Öğrenim sürecinin
mutluluk sürecine devredildiği ve benimde en sevdiğim kısımlardan olan zeki
oyunlar, merak ve şüpheciliğimizi besleyen puzzle’lar, motive edici filmler ve
kendimizi tanımlama platformunu sağlayan sunumlar ile kendimize kattıklarımızın
heyecanını hiç kaybetmemekteyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder